Lüksemburg Özel Sınırlı Ortaklığı (SLP), alternatif yatırım fonları için tercih edilen bir yasal yapıdır ve hem yatırımcılar hem de fon yöneticileri için cazip kılan önemli bir esneklik ve gizlilik sunar.
Lüksemburg’un 12 Temmuz 2013 tarihli yasası: özel sınırlı ortaklık
Lüksemburg’un 12 Temmuz 2013 tarihli yasası uyarınca kurulan SLP, özel sermaye, gayrimenkul, hedge fonlar ve diğer alternatif yatırım stratejilerinin ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanmıştır. Anglo-Sakson sınırlı ortaklık modelinden esinlenen yapısı, uluslararası yatırımcılar için aşinalık ve Lüksemburg’un elverişli düzenleyici ortamının avantajlarının bir karışımını sağlar.
Yapı ve Yasal Çerçeve
SLP ayrı bir tüzel kişiliğe sahip değildir, bu da geleneksel bir ortaklığa benzer şekilde ortakları aracılığıyla faaliyet gösterdiği anlamına gelir. En az bir genel ortak (GP) ve bir veya daha fazla sınırlı ortak (LP) gerektirir. Genel ortak, ortaklığın yönetiminden sorumludur ve ortaklığın yükümlülüklerinden sorumludur. Buna karşılık, sınırlı ortaklar sermayeye katkıda bulunurlar, ancak sorumlulukları ortaklıktaki yatırımlarıyla sınırlıdır. Bu ayrım, genel ortağın işi müdahale olmadan yönetmesine izin verirken, sınırlı ortaklar sınırsız sorumluluk altına girmeden yatırım yapabilirler.
Özel sınırlı ortaklığın (SLP) birincil yönetim belgesi, ortaklar arasında özel bir sözleşme olan Sınırlı Ortaklık Sözleşmesidir ( LPA). LPA, sermaye katkıları, kâr dağıtımı, karar alma süreçleri ve çıkış stratejileri dahil olmak üzere ortaklığın faaliyetlerini düzenleyen kural ve prosedürleri ana hatlarıyla belirtir. LPA’nın bir kamu otoritesine sunulması gerekmediğinden, şartlar gizli kalabilir. Bu sözleşme özgürlüğü, SLP’nin ortakların özel ihtiyaç ve gereksinimlerini karşılayarak son derece uyarlanabilir olmasını sağlar.
Düzenleyici Ortam
Lüksemburg’un düzenleyici çerçevesi, ÖAŞ‘ ler için esneklik sunarak, düzenlenmiş veya düzenlenmemiş kuruluşlar olarak faaliyet göstermelerine izin verir. SLP, Alternatif Yatırım Fonu Yöneticileri Direktifi (AIFMD) kapsamında bir Alternatif Yatırım Fonu (AIF) olarak nitelendirilirse, yetkili bir Alternatif Yatırım Fonu Yöneticisi (AIFM) atamalıdır. Bu düzenleme, ÖPP’nin AIFMD pazarlama pasaportundan yararlanmasını sağlayarak fonun Avrupa Birliği genelinde profesyonel yatırımcılara pazarlanmasına olanak tanır.
Öte yandan, AIFMD kapsamında düzenlemeye tabi olmak istemeyen bir SLP, direktif tarafından belirlenen de minimis eşiklerini aşmamak kaydıyla, daha az düzenleyici gereklilikle faaliyet gösterebilir. Bu seçenek, fon yöneticilerine yatırım stratejilerine ve hedef yatırımcı tabanlarına en uygun düzenleme düzeyini seçme esnekliği sağlar. İkili düzenleme yaklaşımı, SLP’yi geniş bir yatırımcı ve fon yöneticisi yelpazesi için cazip olan çok yönlü bir araç haline getirmektedir.
Vergilendirme Avantajları
SLP’nin vergi muamelesi en önemli avantajlarından biridir. SLP vergisel açıdan şeffaf kabul edilir, yani işletme düzeyinde kurumlar vergisine, belediye işletme vergisine veya net servet vergisine tabi değildir. Bunun yerine, kar ve zararlar, ikametgahlarına ve geçerli vergi anlaşmalarına göre vergilendirilen ortaklara aktarılır. Bu şeffaflık çifte vergilendirmeyi önlemeye yardımcı olur ve SLP’yi uluslararası yatırımcılar için verimli bir yapı haline getirir.
Ayrıca, SLP’ye yapılan sermaye katkıları sermaye vergisine tabi değildir ve özellikle Lüksemburg dışında ikamet eden sınırlı ortaklar, kar dağıtımlarında stopaj vergisi muafiyetinden yararlanabilirler. Bu özellikler, yatırım için vergi açısından verimli bir ortam sağlayarak SLP’nin cazibesini artırmaktadır.
Operasyonel Esneklik ve Basitlik
SLP çok yönlüdür ve özel sermaye, risk sermayesi, gayrimenkul ve hedge fonlar dahil olmak üzere çok çeşitli yatırım stratejileri için kullanılabilir. Ortaklık paylarının çeşitli sınıflarını ihraç etme yeteneği, fon yöneticilerinin yatırım koşullarını farklı yatırımcı türlerine göre uyarlamasına olanak tanır. Ortaklığın yapısı çeşitli yatırım hedeflerini barındırır ve bu da onu hem büyük kurumsal yatırımcılar hem de daha küçük özel yatırımcılar için ideal bir araç haline getirir.
SLP’nin en önemli avantajlarından biri, yıllık muhasebe raporu hazırlama zorunluluğunun olmamasıdır. Bu, idari yükü ve ilgili maliyetleri azaltarak SLP’yi operasyonel basitlik arayan fon yöneticileri için cazip bir seçenek haline getirir. Bu gerekliliğin olmaması uyum ve raporlamayı basitleştirerek SLP’yi yatırım fonlarının yönetimi için pratik ve verimli bir seçenek haline getirmektedir.
Lüksemburg Özel Sınırlı Ortaklığı, alternatif yatırım fonları için çok uygun, son derece esnek, vergi açısından verimli ve yatırımcı dostu bir yapıdır. Sözleşme özgürlüğü, uygun vergi muamelesi ve düzenleyici gözetim seçeneklerinin birleşimi, Lüksemburg’un güçlü finans sektöründen yararlanmak isteyen fon yöneticileri ve yatırımcılar için cazip bir seçimdir. SLP’nin yıllık muhasebe raporu gerekliliği olmaması da dahil olmak üzere basitliği, cazibesini daha da artırmakta ve alternatif yatırım araçlarının yapılandırılması için önde gelen bir seçenek olarak konumlandırmaktadır.
Damalion, Lüksemburg genelinde yatırımlarını yapılandırmak isteyen yatırımcıları desteklemektedir. Lüksemburg Özel Sınırlı Ortaklığından yararlanmak için lütfen şimdi Damalion uzmanınızla iletişime geçin.
Bu iletişim sadece bilgilendirme amaçlıdır. Damalion, fırsatları ve zorlukları belirleyerek ailelere servetlerini korumaları için danışmanlık yapmaya odaklanmıştır. Lütfen hemen Damalion uzmanınızla iletişime geçin.